yanık izi kalırmı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yanık izi kalırmı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Nisan 2017 Pazar

Çocuklarda Yanıkların Önlenmesi ve Tedavisi

Merhabalar bu yazımda; çocuklardaki ev kazalarının düşmelerden sonraki en sık nedeni olan yanıkları önlemek için yapabileceklerimizi, yanıklarda ilk yardımı ve yanık tedavi sürecini basitçe anlatmaya çalışacağım. Öncelikle ‘Çocuklarımız (ve hatta biz) en çok nasıl yanıyor?’ sorusunun cevabı ile başlayalım. Ben, her hastaya muhakkak neyle yandığını, olayın nasıl olduğunu sorarım. Cevap çok kesin ve net bir şekilde; sıcak su ve çay. Milletçe çaya olan derin tutkumuz, yanıkların en büyük nedeni aslında. Peki ne yapalım çay mı içmeyelim? İçelim elbet ama etrafta çocuk olduğunu unutmayalım lütfen. Mesela çaydanlığı sofraya getirme alışkanlığımızı bırakalım artık. Çünkü o sofrada veya yerde piknik tüpünün üstünde duran çaydanlık, bir şekilde devriliyor. Kanımca sırf bu hareketle bile pek çok yanık önlenebilir. Üstelik içindeki sıcak sıvı miktarı fazla olduğu için çaydanlık yanıklarında, hem yanan alan daha geniş oluyor hem de daha derin yanıklar oluşabiliyor.
çocuklarda yanıkların önlenmesi
Peki başka ne yapabiliriz? Bence bir diğer tehlikeli unsur da masa örtüleri, masa etrafında dolanan çocuklar örtüyü çekiştirip devrilmelere neden olabiliyor. Gündelik kullanımda masa örtüsünü kaldırabiliriz. Çaydanlık ve tencereleri, ocağın duvara yakın gözlerine koymak da mutlaka gerekli. Çocuklar bunlara uzanmaya çalışıp üstlerine devirebiliyorlar. Özellikle kızartma yaparken çok dikkatli olmak lazım; yağ yanıkları, suya göre daha derin yanıklara yol açıyor. Bu önlemlerle pek çok sıcak sıvı yanığının önüne geçebiliriz ama maalesef çocukların eli çok çabuk ve ne kadar dikkat etsek de kaşla göz arasında kazalara neden olabiliyorlar. Annem hep ‘çocuğu bir gözünden diğerine emanet etmeyeceksin’ der. Oğlum Mert bile özellikle yanık konusuna çok dikkat ettiğim halde 16 ayda 2 kere yanık tehlikesi geçirdi ama neyse ki onun üzerine gelmedi. Birinde sadece 7 aylık olmasına rağmen dışarıda kahvaltıdayken, mama sandalyesinden uzanıp ona göre oldukça uzak olan benim çay fincanımın tabağını çekti ve fincanı devirdi. Hepimizin ağzı açık kaldı. Bu olaydan sonra altta tabağı olan çay bardağı veya fincanı yerine kupa kullanmanın daha güvenli olduğuna karar verdim.
 Sıcak sıvı yanığının bir diğer nedeni de, sıcak su torbaları, tabii yetişkinlerde daha çok görüyoruz bu yanıkları ama bahsetmeden geçmek istemedim. Ben kesinlikle evime sokmam bu torbaları, çok tehlikeli. Patlayabiliyor, sızdırabiliyor, bununla uyuyakalınca temasa bağlı yakabiliyor. Üstelik hem vücudunuza çok yakın hem de içindeki sıvı çok sıcak olduğu için yaktı mı feci yakıyor. Size trajik bir öykü anlatayım; bir hemşire arkadaşımızın kardeşi spinal anestezi ile sezeryan doğum yapıyor. Doğumdan sonra ayakları soğuk diye kayınvalidesi ayaklarına sıcak su torbası koyuyor, lohusa , spinal anestezi nedeniyle ayaklarını hissetmediği için her iki ayağı da ciddi derecede yanıyor. Kadıncağız o lohusa haliyle, uzun bir yanık tedavisiyle uğraşmak zorunda kaldı. Lütfen dikkat edin.
Gelelim bir diğer klasik yanık öyküsüne; sobaya elini yapıştıran çocuk. Bu tür yanıklara temas yanığı diyoruz. Tabii soba mevcudiyeti biraz sosyoekonomik durumla alakalı ama sobayla ısınma, ülkemizde halen azımsanmayacak düzeyde ve ben kışın her iki elini sobaya yapıştırıp avuç içleri yanan çocukları çok sık görüyorum. Ortamda etrafı korumasız bir soba varken, hangi çocuk gidip ona ellemez ki. Bu nedenle soba etrafı korumalık şart. Bunun hazır satılanları olduğu gibi kendi yapanlar da var. Aşağıdaki görseli internetten buldum; düşünceli baba, bu korumalığı, sobanın etrafından ayrılmayan 1,5 yaşındaki çocuğunu korumak için kendi yapmış. Ben çok takdir ettim.
soba etrafı korumalık
Bir diğer temas yanığı da daha az görülse de; ütü. Örnek; bendeniz. Nedendir bilinmez çocuklar çok meraklı oluyorlar ütüye, ben de yaklaşık 2 yaşındayken ütünün altına elimi sokmak suretiyle elimin üstünü yakmışım, neyse ki ufak bir alan ama izi halen durur. Ancak ütünün daha ciddi yanıklara da yol açtığını gördüm. Bu nedenle sıcak ütüyü, mutlaka çocuklardan uzak tutmak lazım.
Bir de elektrik yanıkları var tabii. Bu yanıklar, yüksek ve düşük voltajlı yaralanmalar olarak ikiye ayrılmakta. Çocukların evde maruz kaldığı, genelde düşük voltajlı yaralanmalar. Yaralanma, genelde açıkta olan elektrik kablosuyla temas veya kabloyu ısırma, elektrik kaçağı olan ev aletleriyle temas ya da prizlere parmak veya iletken bir cisim sokma şeklinde gerçekleşiyor.
elektrik yanıklarının önlenmesi
Korunma çok basit; prizlere koruyucu takmak, açıkta kablo bırakmamak (akıllı telefonların ve şarj aletlerinin hayatımıza girmesiyle maalesef bunu çok sık yapar olduk, dikkat etmeliyiz), prize takılı ev aletleriyle çocukları temas ettirmemek, yeterince büyüdüğünde elektriğin tehlikeli olduğunu, uzak durması gerektiğini anlatmak.
Nasıl yandığımızdan ve korunma yöntemlerinden bahsettik. Koruyamadık bir şekilde yandı çocuğumuz diyelim, şimdi ne yapacağız? İlk yardım yanıkta çok önemli. Öncelikle hemen yanık alanla temas eden giysileri çıkartıp yanık alana soğuk su tutacağız. Buz gibi soğuk olması gerekmiyor, ılıktan biraz soğuk olması yeterli. Buz koymak da uygun değil. En iyisi soğuk su tutmak, en az 5-10 dk bu yapmalısınız. Bunu yapmamızın nedeni ağrıyı azaltmak değil. Amaç, oluşan termal hasarı nötralize etmek, hasarın derinin alt tabakalarına ulaşmasını engellemeye çalışmak, yani yanık derinliğini azaltmak. Elektrik yanığında ise ilk yapılması gereken çocuğun elektrik kaynağı ile temasını kesmek. Kablo prizden çekilebilir veya sigorta kapatılabilir. Eğer yapılamıyorsa tahta veya plastik gibi iletken olmayan bir cisim yardımıyla çocuk, elektrik kaynağından uzaklaştırılmalı. Kapıldığı akımın voltajına bağlı olarak bilinç kaybı gelişebilir, böyle bir durumda hemen 112'yi arayıp ambulans çağırmalısınız. Eğer bilinç kaybı yoksa genel durumu iyi gözüküyorsa yine de hemen acil servise götürmelisiniz.
Tedaviyi daha iyi anlamak için öncelikle yanık derinliğinden bahsetmek istiyorum. Duymuşsunuzdur muhakkak 1. derece yanık, 2. derece yanık laflarını, ama hep karışır 1.derece mi daha kötüydü yoksa 3.derece mi? Bu konuyu biraz açalım:
1.derece yanık: Bu yanıklarda derinin sadece en üst tabakası yanmıştır. En tipik örneği, güneş yanığıdır. Kızarıklık ve ödem vardır, çok ağrılıdır. İz bırakmadan iyileşir. Ağrı kesici ve yanık bölgesine nemlendirici kremler sürülmesi dışında tedavi gereksinimi yoktur.
2.derece yanık: Kendi içinde yüzeyel ve derin olarak ikiye ayrılır. Derinin orta tabakalarına kadar yanık oluşmuştur. Hastaneye başvuran yanık vakalarının büyük çoğunluğunda, bu derinlikte yanık bulunmaktadır. Tipik özelliği su toplamasıdır. Su toplanması genelde yanar yanmaz değil en az birkaç saat sonra ortaya çıkar. Yine kızarık ve çok ağrılıdır.
yanıklarda su toplaması
Tipik bir 2. derece yanık ve su toplaması (bül) görünümü
3.derece yanık: Derinin bütün tabakalarının tam kat yandığı hatta deri altı dokuların da hasar görebildiği yanıklardır. Sinir uçlarının da etkilenmesi nedeniyle ağrısız veya az ağrılıdırlar. Bu yanıkların iyileşme sürecinde genellikle cerrahi müdahaleye ihtiyaç duyulur.
Şimdi dönelim ilk yardıma, öncelikle yazımda etik olmaması nedeniyle ilaç ismi vermeyeceğimi belirteyim. Yanık alana 5-10 dk soğuk su tuttuktan sonra hastaneye gidene kadar herkes tarafından bilinen meşhur yanık merhemini sürebilirsiniz. Sadece yüz bölgesinde bu merhemi önermiyoruz. Alternatif olarak antibiyotikli bir deri veya göz merhemi de sürebilirsiniz (Evet göz merhemi; antibiyotikli göz merhemlerini, yara iyileşmesindeki olumlu etkileri nedeniyle plastik cerrahide sıklıkla yara ve dikiş pansumanlarında kullanmaktayız). Evde yapabilecekleriniz bundan ibaret, eğer su topladıysa lütfen patlatmayın. Sonrasında acil servise götürün. Eğer kısa zamanda götüremeyecekseniz, bahsettiğim merhemlerden sürüp gazlı bezle kapatın ve ağrı kesici şurup verin.
Milletçe çokça yandığımız için yanık tedavisi konusunda çokça hurafemiz ve kulaktan dolma yanlış bilgilerimiz var. Ben duyduklarımı sayayım;
geleneksel olanlar: yanığa salça, diş macunu, tereyağı, yoğurt, yumurta akı sürme, yumurta sarısının yağını çıkartıp sürme
modern olanlar: kantaron yağı, zeytinyağı, ozon yağı, zart yağı, zurt yağı sürme
ve daha neler neler...
alternatif tıbba karşı değilim ama her şeyin bir zamanı var, yanığın erken döneminde bunlar sürülmemeli. Çünkü vücudumuzu mikroplardan korumak için bariyer görevi gören derimiz yanıyor ve bu bölge enfeksiyona açık hale geliyor, bu aşamada sürülen bu alternatif tedaviler, enfeksiyona neden olarak iyileşmeyi iyice geciktirebilir. Hele salça ve diş macunu sürerseniz mevcut yanığın üstüne bir de kimyasal yanık ekleyip yanık derinliğini daha da artırırsınız.
Acil serviste çocuğunuzu, burada görevli doktor muayene eder. Yanık bölgesine, derinliğine ve yanık alanının genişliğine bağlı olarak tedavisini yapıp, reçete yazarak eve de gönderebilir veya hastanede yanıkla ilgilenen uzman hekimin değerlendirmesini de isteyebilir. Yanık tedavisini üstlenen branş, ülkemizde hastaneler arası değişiklik göstermekte olup bazı hastanelerde plastik cerrahi üstlenirken bazı hastanelerde erişkinlerde genel cerrahi, çocuklarda çocuk cerrahisi bölümü, bu tedaviyi üstlenmektedir. Ayrıca bazı hastanelerimizde yanık tedavi üniteleri ve yanık yoğun bakımı bulunmaktadır. 3. derece yanıklar, elektrik yanıkları, geniş yanıklar, el, yüz, genital bölge yanıkları bizim için önemli yanıklar olup uzman hekim, değerlendirmesi sonucu hastaneye yatış kararı veya yanık tedavi ünitesi olan bir hastaneye sevk kararı verebilir. Geniş yanıklarda, yanık alandan sıvı kaybı olması nedeniyle damardan serum tedavisi ve başka ek tedavilere ihtiyaç duyulmaktadır. Elektrik yanıklarında ise akıma maruziyet sonucu, kalpte ritim bozukluğu, sinir sisteminde hasar, kas yıkımı ve buna bağlı böbrek hasarı meydana gelebilir. Bunları incelemek için tetkikler yapılmalıdır. Elektriğin verdiği hasar, sıklıkla derin dokularda deride görünen yaradan daha fazla olmaktadır. Örneğin eliyle kablo tutan bir çocukta deride ufak bir yara gözükse de derinde bulunan tendon ve sinirlerde hasar olabilmektedir. Bu nedenle elektrik yanıklarında sıklıkla cerrahi müdahaleye ihtiyaç duyabiliyoruz. Tipik bir öykü de kabloyu ısıran çocuk.
elektrik çarpmalarının önlenmesi
Çok yüzeyel yanıklardan, dudak ve yanakta tam kat doku kayıplarına kadar sonuçları olan bir yaralanma. Dikkat edilmesi gereken bir konu, bu yanıklarda olaydan 1-2 hafta sonra dudak damarlarından ani kanama meydana gelebilir. Böyle bir durumda ebeveynler, kanamayı durdurmak için dudak köşelerini, ağız içi ve dışından iki parmakları arasında  sıkıştırarak damara bası uygulamalı ve çocuğu hastaneye götürmeli.