Hamileliğim sırasında bebek
alışverişi yaparken yenidoğan setlerinde neden önlük bulunduğunu
anlayamamıştım. Bebek emerken önlüğe neden ihtiyaç vardı ki? Herhalde biberonla
beslenen bebekler için koyuyorlar, belki biberonla verirken mama akıyordur gibi
düşünceler aklıma gelmişti. Öyle gereksiz gördüm ki hastane çantasına koymadım
bile. Ağız bezleri de aynı şekilde; annem mermerşahi kumaş alıp harıl harıl
ağız bezi yapıyor ve bunların çok önemli olduğunu söylüyordu. Annem öyle
diyorsa bir bildiği vardır diye düşünmekle beraber ne işe yarayacağını
anlamamıştım. Bu arada aldığımız bazı tulum takımlarında bulunan fularları da
bandana sanıyordum. Amma velakin önemlerini kavrayamadığım bu önlükler,
fularlar, ağız bezleri doğumdan sonra yaklaşık 9 ay boyunca en yakın
arkadaşlarım oldu çünkü Mert doğduğu ilk günden itibaren kustu, kustu ve kustu…
Emdikten hemen sonra gaz çıkarırken direkt emdiği sütü kusuyor, emdikten bir süre sonra ise sütün mide asidi ile karşılaşmasına bağlı olarak peynir (süt kesiği) gibi kusuyordu. Sorun fizyolojik reflüydü; yani yemek borusu ile mide arasındaki kapakçık mekanizmasının henüz tam gelişmemesi. Doktorumuz daha ilk kontrolde en çok 4. Ayda kusacağını, 6-9. Aylar arasında
kusmasının biteceğini, ilaç tedavisine gerek olmadığını söyledi ve her
kontrolde bunları tekrarladı. Aynen dediği gibi oldu 4-5 ay civarı kusması çok
arttı ve üstelik buna salya da eklendi, 6 aydan sonra ek gıdaya geçince katı
gıdaları da kusmaya başlamasıyla kusmuklar harika lekeler bırakır hale geldi,
tam artık geçmeyecek derken giderek azaldı, azaldı ve 9. Ay civarı bir baktık
ki artık kusmaz olmuş. Yani sabrın sonu selamet. Bebekte fizyolojik reflü
olması, annelik iş yükünü bir tık daha artıran bir durum ama Allah başka dert
vermesin, bu bir hastalık bile değil ve zamanla kendiliğinden geçiyor.
Sabretmek dışında kusmayı
azaltmak için yapılabilecek diğer şeyler ise;
- Yatağının baş kısmını yükseltmek; bunun için reflü yatakları var ama ben almadım, döşeğin altına battaniye vs koyarak yükselttik.
- Beslendikten sonra hemen yatırmamak bir süre dik pozisyonda tutmak. Özellikle altını zorunlu haller dışında beslenmeden önce değiştirmelisiniz çünkü bacakları karına doğru ittiğinizde mideleri doluysa garanti kusuyorlar
- Beslendikten sonra hoppidi hoppidi zıplatmamak.
- Sık sık, az az beslemek. Bu, yenidoğan döneminde pek mümkün değil gibi ama ben 3. Ay civarı bir çocuk cerrahı arkadaşımın önerisiyle bunu yapmaya başladım. Daha önce her beslenme vaktinde iki memeyi de emzirirken, daha sık besleyip her seferde tek memeyi emzirmeye başladım. Bu şekilde beslenme sonrası kustuğu miktar, biraz azaldı gibi, en azından ben, sütümün daha az ziyan olduğunu hissettim.
Bu 9 ay boyunca Mert her yere
kustu; kendi üstüne, bizim üstümüze, yatağına, yerlere, kanapelere, oyuncaklarına,
gelen misafirlerin üstüne. O kadar çok kusuyordu ki bazen fark etmiyorduk bile,
bazen de kucağımızda yürürken bir ‘çap’ sesi duyuyorduk, bir bakıyorduk ki yere
kusmuş. Uykusunda kusar da aspire eder korkusuyla ben
Mert’i hep yan yatırdım. Ama yine de ilk haftalarda sık sık uyanıp kustu mu
diye kontrol ediyordum. Her kustuğunda çarşafını değiştirmemek için yatağın baş
kısmında, çarşafın üstüne pamuklu bezler seriyor, ıslandığında bunları
değiştiriyorduk.
Gelelim önlük mevzuuna; ilk
zamanlar yenidoğan setlerindeki önlükleri kullandık ama arkası çıt çıtlı olan önlükler, biraz boynuna bol kaldığı için yaka kısmı yine açıkta kalıp ıslanıyordu. Bir
ara annemin yaptığı mermerşahi ağız bezlerini yakasına sıkıştırdık ama bunlar
da ince olduğu için hemen sırılsıklam oluyordu. Bunun üzerine annem eski tip
klasik mendiller çıkardı, bunları yakasına sıkıştırdık bir süre, bunlar daha
kalıncaydı ama biraz küçük kalıyordu. Büyüdükçe emdiği ve kustuğu miktar
arttıkça daha büyük ağız bezleri kullanma ihtiyacı doğdu ve bu noktada
Mycey’nin müslin ağız bezleri resmen hayat kurtardı. 6’lı satılan bu kare
şeklindeki bezleri, biz annemin fikriyle üçgen şeklinde katlayıp, fular gibi
boynuna bağladık, kıyafetlerini kusmuklardan en iyi bu şekilde koruyabildik.
Bu
çok amaçlı bezlerin en önemli avantajlarından biri, yıkanınca çok çabuk
kuruması. Malum önlükler daha kalın oluyor ve daha geç kuruyor. Kusan bir
bebeğiniz varsa yıka, kurut, tekrar kullan devir daimini sıkça yaptığınız için
çabuk kuruması çok önemli. Ben de bu bezlerden 3 paket vardı ama inanır mısınız
yine de bazen temiz ve kuru bez kalmıyordu. Ben bu bezleri gün içinde lavabo
kenarında biriktirip Mert uyuyunca elde beyaz sabunla yıkıyordum, bazen o kadar
bez birikiyordu ki ben yıkamayı bitirmeden uyanıveriyordu. Akşama doğru
birikenleri de günün kirlenen kıyafetleriyle beraber Mert uyuyunca makinede
kısa programda yıkıyordum. Çamaşır makinesi her gün istisnasız çalışıyordu. Her
ne kadar kıyafetlerini korumaya çalışsak da bazen tam giydirirken kusuyordu,
bazen önlüğü takmak üzereyken kusuyordu, bazen fışkırtarak kusup önlüğü aşıyor,
alt pijamasını bile ıslatıyordu. Öyle her ufak tefek kusmukta üstünü
değiştirirsem akşama kadar giyecek temiz bir giysisi kalmayacağı için, kusmuklu
giysinin altına yine mycey’nin ağız bezlerinden yerleştirmek suretiyle iç
zıbınını ıslanmaktan koruyordum. Bu şekilde kıyafet değişimini günde 3-4 ile
sınırlamaya çalışıyordum. O dönemde evde giydiği kıyafetleri kusmuklardan ve
her gün yıkanmaktan yüzüne bakılmaz bir hal aldıkları için çoğunu sonradan
temizlik bezi yaptım. Aynı durum kendi kıyafetlerim için de geçerli; doğumdan
sonra emzirmek kolay olsun diye annem, evde giymem için 2 tane kareli oduncu
gömleği vermişti; biri siyah, biri mavi. Abartmıyorum ilk 5-6 ay evde sadece bu
2 gömleği giydim, bu gömlekleri günde kaç kez ıslak mendille silmek zorunda
kalıyordum Allah bilir. Birinin üzerindeki kusmuklar, silme seviyesini geçip
yıkanma seviyesine gelince diğerine geçiyordum. Renkleri itibariyle kusmuk
lekeleri belli olmuyordu. Ama yaz gelince mecbur tişörte geçtim. Kusmalar
bitince de daha önce kendime söz verdiğim gibi bu iki gömleği çöpe attım.
Kusma işi en çok dışarı çıkarken
veya misafir geldiğinde zorluyor, tam giyinip hazırlanıyorsunuz hoop baştan üst
değiş, hatta bazen ikinizin birden değişmesi de gerekiyor ki o, en gıcığı. Bir
keresinde tam bebek görmeye gelen arkadaşlarım kapıyı çaldığı anda kusup
ikimizin de üstünü berbat etmişti. Çantaya yedek kıyafetler, ağız bezleri,
fularlar, önlükler koy derken evden çıkmak bayağı vaktimizi alırdı. Bazen
dışarıda o kadar kusardı ki keşke kendime de yedek kıyafet alsaydım diye
düşündüğüm olurdu. Bir de çok kustuğunu görenlerin ‘Niye bu kadar çok kusuyor?’
diye darlamaları da cabası. Bu arada daha çok eskilerin söylediği ‘kusan bebek
iyidir’ diye bir laf da var ama ben nesi iyiymiş anlamadım valla.
Mert yaklaşık 40 günlükken yılbaşı için Noel Baba tulumu almıştım ona, fotoğraf çektirelim diye giydirdim ama fotoğraf çektirdiğimiz kısa süre içerisinde sayısız kez kustu tuluma. Hatta aşağıdaki fotoğrafta tam kusarken görülüyor😄 Bu temsili fotoğraf, kanımca kusmuklu günlerimizi çok güzel özetlemekte😊
Mert yaklaşık 40 günlükken yılbaşı için Noel Baba tulumu almıştım ona, fotoğraf çektirelim diye giydirdim ama fotoğraf çektirdiğimiz kısa süre içerisinde sayısız kez kustu tuluma. Hatta aşağıdaki fotoğrafta tam kusarken görülüyor😄 Bu temsili fotoğraf, kanımca kusmuklu günlerimizi çok güzel özetlemekte😊
Mycey müslin fular |
Bu bezlerin yanında gündelik olarak, almış olduğum tulum takımlarının önlüklerini de kullandım ama arkası çıtçıtlı olanlar, genellikle bol geldi, arkası cırtcırtlı veya bağlamalı olanlar daha çok işime yaradı.
Babyjem’in boyun kısmı pedli, penye, arkası cırtcırtlı mama önlüğünü bir bebek mağazasında görünce çok işe yarayacağını düşünerek hemen aldım. İyi ki sadece 1 tane almışım çünkü boynu Mert’e bile dar geldi üstelik cırt cırtı çok sert ve hemen ensesini kızarttı, sadece kısa süreli ilaç içirirken falan kullanılabilir. Aldığım en gereksiz ürünlerden biri de English Home'un sol üstte görülen çıtçıtlı önlükleri oldu, hem boynu aşırı bol, hem önü çok dar, hem de ince olduğu için çabucak ıslanıyor. Desenlerinin güzelliğine kanıp almıştım ama aşırı kullanışsız.
Bütün bunların dışında gündelik kullanımdaki açık ara en iyi önlükle maalesef çok geç tanıştım;ikea himmelsk mama önlüğü.
Dışarı çıkarken ya da misafir
geldiğinde kıyafetleriyle daha hoş durduğu için fular takmayı tercih ettim. 1
senede ufak çaplı bir fular koleksiyonumuz oldu😊 Babaannesinin aldığı Marks and Spencer
tulumların benim daha önce bandana zannettiğim 2 adet kalın penye fuları vardı,
bir süre bunları kullandık. Yalnız fular alırken size önerim beyaz tonlarını
pek tercih etmeyin, çok çabuk sararıyorlar. Nitekim bizimkiler bu nedenle kısa
sürede gündelik bölümüne geçiş yaptı.
Mert’e hamileyken ona ilk aldığım, Kanz’dan bir tulum takımıydı.
Bu takımı maalesef çok giyemedi ama fularını, Mert doğduğundan beri kullanıyoruz, kim bilir kaç kere yıkandı ve hala sapasağlam. Bu benim en sevdiğim fular, fotoğrafta da gördüğünüz gibi renkleri itibariyle birçok kıyafetiyle de uyum sağlıyor, arkası bağlamalı ama hiç çözülmüyor, yıkandığında çabucak ütü istemeden kuruyor. Bu tarz bir fular bulursanız kaçırmayın derim.
Havaların ısınmasıyla Mert’le daha çok dışarı çıkmaya başladık bu nedenle fular ihtiyacımız da arttı. Ben de ayrı satılan modelleri denemeye başladım.
Önce babyjemin yandaki modelini aldım, arkası havlu kumaş, çıtçıtlı geniş bir model.
Boyun kısmının biraz bol olup çenesini kapatması dışında bir kusuru yok. Ama maalesef mavi ve pembe olmak üzere sadece 2 model.
Ebebekte satılan carminbaby markasının ise çok çeşitli, esprili fular modelleri var, arkası polar kumaş, çıtçıtlı. Ben aldığımda tanesi 9,9 tl’di, bana biraz pahalı geldiği için çok güzel modeller olmasına rağmen sadece 2 tane aldım, 1 tanesi uzun kullanım sonunda sarardı, soldu. Ama genel olarak önerebilirim.
Model çeşitliliği açısından diğer önerebileceğim marka da, lcw. Ben lcw bebek ürünlerini çok beğeniyorum ve sıkça da kullanıyorum. Yazın tesadüfen mağazada renk renk modelleri görünce hemen aldım, Mert, bütün yaz rengarenk tişörtleriyle lcw fularlarını taktı. Benim aldıklarım sırf penyeydi, ince olması yaz için uygundu.
Geçenlerde mağazada baktığımda yeni modellerin
arkasının havlu kumaş olduğunu gördüm, herhalde mevsime göre revize etmişler. 2'li
halde satılıyor, fiyatları da gayet uygun. Boyun kısımları 2 seviye çıtçıtlı,
bizimkine tam oldu ama daha iri bebeklerin boynunu sıkabilir almadan önce
denemenizi tavsiye ederim. Ben, bu deneme işini yapmadan aldığım için elimde bol
gelmesi nedeniyle pek kullanamadığım hatta markasını dahi hatırlamadığım fularlar
da var. Mesela Toker bebeden Andy wawa’nın çok güzel marine desenli 2'li fular
takımını almıştım, aşırı bol geldi, annem arkasını kısaltıp tekrar çıtçıt dikti
de bir süre kullanabildik.
Koleksiyonun hatırladığım son parçası da Mycey’nin önü penye arkası havlu fuları olsa gerek, güzel bir fular ama model çeşitliliği pek yok, fiyatı da eh işte.
Eveet bizim Mert ile reflü maceramız bu şekilde geçti gitti çok şükür, Allah beterinden korusun. Benzer sorunları yaşıyorsanız umarım bu yazıyla size yardımcı olabilmişimdir.
Mert’e hamileyken ona ilk aldığım, Kanz’dan bir tulum takımıydı.
Bu takımı maalesef çok giyemedi ama fularını, Mert doğduğundan beri kullanıyoruz, kim bilir kaç kere yıkandı ve hala sapasağlam. Bu benim en sevdiğim fular, fotoğrafta da gördüğünüz gibi renkleri itibariyle birçok kıyafetiyle de uyum sağlıyor, arkası bağlamalı ama hiç çözülmüyor, yıkandığında çabucak ütü istemeden kuruyor. Bu tarz bir fular bulursanız kaçırmayın derim.
Havaların ısınmasıyla Mert’le daha çok dışarı çıkmaya başladık bu nedenle fular ihtiyacımız da arttı. Ben de ayrı satılan modelleri denemeye başladım.
Önce babyjemin yandaki modelini aldım, arkası havlu kumaş, çıtçıtlı geniş bir model.
Boyun kısmının biraz bol olup çenesini kapatması dışında bir kusuru yok. Ama maalesef mavi ve pembe olmak üzere sadece 2 model.
Ebebekte satılan carminbaby markasının ise çok çeşitli, esprili fular modelleri var, arkası polar kumaş, çıtçıtlı. Ben aldığımda tanesi 9,9 tl’di, bana biraz pahalı geldiği için çok güzel modeller olmasına rağmen sadece 2 tane aldım, 1 tanesi uzun kullanım sonunda sarardı, soldu. Ama genel olarak önerebilirim.
Model çeşitliliği açısından diğer önerebileceğim marka da, lcw. Ben lcw bebek ürünlerini çok beğeniyorum ve sıkça da kullanıyorum. Yazın tesadüfen mağazada renk renk modelleri görünce hemen aldım, Mert, bütün yaz rengarenk tişörtleriyle lcw fularlarını taktı. Benim aldıklarım sırf penyeydi, ince olması yaz için uygundu.
Koleksiyonun hatırladığım son parçası da Mycey’nin önü penye arkası havlu fuları olsa gerek, güzel bir fular ama model çeşitliliği pek yok, fiyatı da eh işte.
Eveet bizim Mert ile reflü maceramız bu şekilde geçti gitti çok şükür, Allah beterinden korusun. Benzer sorunları yaşıyorsanız umarım bu yazıyla size yardımcı olabilmişimdir.
Sağlıkla kalın…
Çidocum resmen fular koleksiyonu yapmışsın:)
YanıtlaSilBunlardan birkaçını biz de kullandık Mehmet e. Zehra Mina da pek yoktu böyle fular filan, her gün yeni şeyler çıkıyor. Gerçi bizimkiler pek kusmadığından çok ihtiyaç olmamıştı. Fularları diş çıkarma döneminde salyadan önleri ıslanmasın diye kullandım, aynı şekilde Mycey müslin bezler de hem salya için hem de terlediğinde veya önü ıslandığında hemen içine sokmak için de çok pratik;)
Ceren
Aynen cerencim her gün yeni bir şey çıkıyor valla. Bu arada Mycey müslin bezleri de hamileyken seninle beraber almıştık zaten, sen tavsiye etmiştin bana :)
SilPeki nezaman bitti kusmalari
YanıtlaSil9. ay civarı bitti
Sil